İ.T.F. Adli Tıp Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yurdumuzda Adli Tıp

Aşağa gitmek

Yurdumuzda Adli Tıp Empty Yurdumuzda Adli Tıp

Mesaj  Yönetici Perş. Ara. 13, 2007 1:17 am

Yurdumuzda Adli Tıp
--------------------------------------------------------------------------------

Osmanlı İmparatorluğu döneminde İslami, dini esaslar geçerli idi. Kişilere karşı yapılmış hareketlerde şeriat (Tanrı buyruğu, Ayet ve Hadis bildirisi, dine esas) uyarınca ceza (kısas cezası) kabul edilmişti. İmparatorluk döneminden önceki uygulamalar hakkında kesin bir bilgimiz yoktur. 1453 yılından itibaren ölenlerin ve öldürülenlerin gömülmelerinde Adli vak'alarda şer memuru görevlisinin sözüve kanaatı geçerli olmuş. Fakat 1649 yılına ait Bursa'da bir davaya ait karar zaman zaman hekimlere de mahkemelerde görev verildiğini göstermektedir. Bu karara göre bir kişi cariyesini sağlıklı olduğunu bildirerek diğer bir kişiye satmış, cariye'yi alan daha sonra cariyenin hastalıklı olduğunu görerek dava açmış, mahkeme o bölgede hekimlik yapan üç kişiyi bilirl,kişiseçmiş. Hekimler cariyenin eskiden beri Sedde hastası (sedef hastalığı, psoriasis) olduğunu tesbit etmiş, cariye geri verilerek ödenen para iade edilmiştir. (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Deontoloji Anabilim Dalı Bursa Arşivi, B. 71, s.104).

Cesetlerin incelenmesi, mezar açma konularında ise dini yetkililerin katı bir tutum izledikleri görülüyor. II. Beyazıt devrinde mezar açma için yapılan bir isteğe 1494 yılında Şeyhülislam Mevlana Alaaddini Aliyül Arabi'nincevabı özetle şöyledir:

Bir bölgede ölen kişi için mezarını açalım, bakıp görelim, büyük, küçük çok kimse öldü, neden öldü diye mezar açılsave mezarda ölünün gözleri açık, yüzünde kızarma, tırnakları yani bitmiş gibi olma, dinen ne yapmak gerekir.Bu önlenmelidir, en büyük günahtır. Bunu yapan Müslüman olamaz demiştir.

Dini inanışlarla uzun süre otopsi'ye karşı çıkılmış, yasal şekilde hekimlerin Adli vak'alarda bilgilerinden yararlanılması geçikmiştir. İlk yasal hekimlerle ilgili kayıtlar 1840 yılında çıkarılan Ceza Kanunnamei Humayununda bulunuyor. Bu yasada şahısların dövülmesi, yaralanması, ırz ve namusa ait suçlarda, adam öldürmede, hekimlerden yararlanılmalı, öldürme olayında keşfe giden şer memuru ile birlikte mutemet (güvenilir) ve hazık (bilgili) bir hekim bulundurulması kabul edilmiştir.

1851 yılında kabul edilen Kanunu Cedit ve 1858 de yenileştirilen1840 Ceza Kanunu ile hekimlerin Adli görevleri genişletilmiştir. Sarhoşluk, sahtekarlık,kız kaçırma, çocuk düşürme, çocuk öldürme, akıl hastalığı, Farik ve Mümeyyizlik konuları için hekim görüşü istenilmiştir.

1839 yılına kadar ülkede tüm sağlık işleri hekimbaşının sorumluluğuna verilmiştir. 1839 yılında Mektebi Tıbbıyei Şahane nezareti kurulur.Bu nezaret tüm ülke sağlık sorumluluğunu üstlenir. Nezarete bağlı Meclisi Umuru Tıbbiyei Mülkiye sivil sağlık işlerini yürütmekle görevli kılınır.1857 de Tıbbi Adli komisyonu kurularak Adli Tıbbın başlangıcı ortaya çıkar.

1869 yılında Umuru Tıbbiyei Mülkiye İçişleri Bakanlığına bağlanır, bugünkü Sağlık Bakanlığı görevlerini üstlenen Sıhhıye Müdüriyeti Umumiyesi adını alır. Aynı şekilde Adli Tıp Komisyonuda buraya bağlanır. 1879 yılında Muhakematı Cezaiye Kanunu kabul olunur. Hekimlere yeni sorumluluklar getirilir ve İstanbul'da Zabıta nezaretine bağlı Zabıta Tababeti Adliyesi Şubesi kurulur. Hekimlere de otopsi yapma yetkisi kılınır.Resmen Mektebi Tıbbiye otopsi yapmaya başlar.

1908 yılında İstanbul'da otopsi yapmakla görevli Tıbbiyei Mülkiyeye bağlı Mork idaresi ile Kimyahane idaresi kurulur. Bunu 1910 yılında kurulan Mecanin Müşahedahanesi takip eder.

1915 yılında Sıhhıye Müdüriyeti Sağlık Bakanlığı olarak Ülke Sağlık işlerini yürütmeye başlar.

1917 yılında Adalet Bakanlığı'na bağlı Adli Tıp Müessesesi ve Meclisi kuruluşu gerçekleşir. Müessese

Reisliği'ne Dr. Veliyeddin Tahsin Bey atanır. Daha önce kurulmuş olan Morg idaresi, Kimyahane idaresi ve Mecanin Müşahadehanesi Müesseseye bağlanır. Aynı şekilde Adli Tabiplik Teşkilatı kurulur.

İstiklal Savaşı sırasında Ankara'da ve İstanbul'da ayrı ayrı çalışan müessese Cumhuriyet Döneminde, 1926 yılında çıkarılan bir yasa ile yeniden AdliTıp Müessesesiolarak teşkilatlanıp İstanbul'da görevini sürdürmeye başlar.

Tıbbi Adli Müessesinin otopsi yapmakla görevli Morg, Şimik tetkik ve analizler yapmakla görevli kimya,akıl hastalıkları ile ilgili konuları inceleyen Müşahedehane Müdürlüklerine 1953 yılında fizik tetkikler şubesi ilave edilir.

1982 yılında Müessese Adli Tıp Kurumu adı altında yeni bir düzenlemeye tabi tutulur.


--------------------------------------------------------------------------------

Kaynak : Adli Tıp Ders Kitabı - Prof.Dr.Mehmet Aykaç
Yönetici
Yönetici
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 51
Yaş : 63
Kayıt tarihi : 12/12/07

https://itfadlitip.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz